Her günün son günün olacakmış gibi yaşa.. Çünkü bu günlerden birisi son olacaktır.. TaTLI BELa
 
  Ziyaretşi defteri
  $3k1ll1 n1ckler
  1lq1nç h1k@y3l3r
  1nt3rn3t r3korl@rı
  1lg1nç b1lg1l3r
  İletişim
  q3rç3k s3vg1
  1NS@N B3YN1N1N GÜCÜ
  q3rç3k b1r @$k h1k@y3s1
  k@dınl@r h1ss3d3rl3r
  7 g3rç3k
  bu t3st1 mutl@k@ y@pın
  m@rış m@nçonun verdiği ders
  J@p0n s0rusu
  @yl@r s0nr@ buqün
  Düny@d@ 2n çok c1n@y3t 1$l3y3n 10 k@t1l
  @$kın d1l1
  k@dın n3d1r??
  b1r t3k s3n1 s3vd1m
  @şk h1k3y3s1(@ql@rs@nız k@rı$m@m)
  @$kın d0qu$u
  8 s@yısının sırrı
  mez@ t@$ı y@zıl@rı
  kom1c
  küçük ç0çuqun @blasın@ ol@n s3vq1s1
  z@mqn q3çm3d3n
  s1z1 h@nq1s1 s1n1r 3d1y0r
  3vl1l1k pr0qr@mı
  s3vd1ğ1n3 @çıl@m@y@nl@r mutl@k@ 0kusun
  s1z1 d3l1rt3c3k @m@ g3rç3k
Bugün 12 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!
@$kın d0qu$u

MASAL BU YA....
Uzun yıllar önce, dünya oluşmamış, insanlar dünyaya ayak basmamışken, iyi huylar ve
kötü huylar ne yapacaklarını bilemez halde dolaşıyorlarmış.Birgün toplanmışlar
ve herzamankinden daha fazla canları sıkkınken oturuyorlarken; SAFLIK ortaya bir
fikir atmış;
"Neden saklambaç oynamıyoruz?"
Hepsi bu fikri beğenmiş. Heman

ÇILGINLIK bağırmış; "Ben ebe olmak ve saymak istiyorum" Başka hiçkimse ÇILGINLIK'ı
arayacak kadar çıldırmadığı için hemen kabul etmişler.

ÇILGINLIK bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış. "Bir, iki, üç..." ÇILGINLIK saydıkça,
iyi huylarla kötü huylar saklanacak yer aramışlar.
"Kırkbir, kırkiki, kırküç..."

ŞEFKAT; Ay'ın boynuzuna asılmış,
İHANET; Çöp yığınının içine girmiş,
SEVGİ; Bulutların arasına girmiş,
HASET; Zaten oyna katılmamış,
YALAN; Bir taşın arkasına saklanacağını söylemiş ancak yalan söylemiş,
Çünkü gölün dibine saklanmış,

TUTKU; Dünyanın merkezine gitmiş,
PARA HIRSI; Bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış.
ÇILGINLIK ; saymaya devam etmiş;
AŞK'ın dışında bütün iyi huylar ve kötü huylar o ana
kadar zaten saklanmış
AŞK kararsız olduğu gibi, nereye saklanacağını da bilmiyormuş.
ÇÜNKÜ HEPİMİZ AŞK'I SAKLAMANIN NE KADAR ZOR OLDUĞUNU BİLİRİZ.
Ve
ÇILGINLIK doksan sekiz, doksan dokuz'dan sonra yüz'e geldiğinde, AŞK, hızla sıçrayıp
güllerin arasına girmiş ve saklanmış.
ÇILGINLIK bağırmış;
ÖNÜM,
ARKAM,
SAĞIM,
SOLUM,
SOBEEEEEEE
Arkasını döndüğünde, ilk önce TEMBELLİĞİ görmüş, o ayaktaymış.Çünkü saklanacak enerjisi yokmuş.
Sonra ŞEFKAT'i ayın boynuzunda görmüş ve İHANET'i çöplerin arasında,
SEVGİ'yi bulutların arsında, YALAN'ı gölün dibinde ve TUTKU'yu da dünyanın merkezinde.
Hepsini birer birer bulmuş,
Ancak o kadar aramasına rağmen birini bulamamış.
Ve ÇILGINLIK umutsuzluğa kapılmış. Bulamadığı AŞK'mış. Derken HASET, AŞK bulunamadığı
için adına yakışır bir şekilde, ÇILGINLIK'ın kulağına fısıldamış; "AŞK, güllerin
hemen arkasına saklanmıştı" ÇILGINLIK, uzun süredir aradığı AŞK'ı bulamama ve
çok zaman kaybetmenin hırsıyla çatal şeklinde tahta bir sopa almış ve güllerin
arasına saplamış, saplamış... ta ki, yürek burkan bir haykırma onu durdurana kadar
saplamayı sürdürmüş. Ve haykırıştan sonra AŞK, elleriyle yüzünü kapa***** ortaya
çıkmış, parmaklarının arasından sicim gibi kan akıyormuş.
ÇILGINLIK, AŞK'ı bulmak isterken o hırsla AŞK'ın gözlerini çatal sopa ile kör
etmiş. Çaresizlik içindeki ÇILGINLIK "Seni kör ettim. Nasıl onarabilirim?" diye
bağırmış.
AŞK cevap vermiş.
"Artık iş işten geçti, gözlerimi geri veremezsin. Ama benim için bir şey yapmak istersen benim rehberim olabilirsin."
İşte o gün bu gündür
AŞK'IN GÖZÜ KÖRDÜR...
ÇILGINLIK'DA ONUN HER ZAMAN REHBERİDİR..

 
   
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol